Yaşlanma; bireyin kişilik yapısı, toplumun ve çevresinin algılayış tarzı, yaşam biçimi, sosyalitesi, günlük hayatta yaptığı alışkanlıkları ve yaşamı algılayış gibi etmenler nedeniyle kişiden kişiye değişen farklılıklar içerir. Toplumsal ve kültürel değişimlerin olması, aile değerlerinin farklılaşması yaşlılık anlayışını günden güne farklı bir yapıyla karşımıza çıkarmaktadır.
Yaşlanmayla birlikte gelen emeklilik, yaşlı bireyde statü kaybına, hem kendisi hem de çevresine karşı algı ve tutumların değişmesine bunlarla birlikte bunalımlı, huzursuz bir dönemi ardında getirmektedir. Tüm bunlara engel olmak veya azaltmak adına yaşlının kendini yeniden yaratmasına, üretkenliğini üst seviyeye çıkararak, toplumun yaşlılara karşı oluşturduğu kalıp yargıları kırmaya ve toplumla bütünleşmesini sağlayacak sosyal politikalar geliştirmek son derece önemli ve gereklidir.
Yaşamlarını; üretici, sağlıklı ve aktif geçirmeleri adına arabulucu, eğitici, yol gösterici bir toplum yaratırsak yaşam doyumunun ve kalitesinin artacağını unutmamak ve uygulamak daha dinamik bir yaş almaya yardımcı olacaktır. Mutlu yaşlanmanın en önemli koşulu yaşama katılmak, sosyalleşmek, eski alışkanlıkları devam ettirmek, deneyim ve bilgilerini paylaşımlarında bulunmaktır. Bu nedenle üretmek yalnızca bedene değil beyine ve ruha hitap eden bir araç olacaktır.
Bizler sosyal hizmet uzmanları olarak yaşlı bireylerin kaliteli ve anlamlı vakit geçirmelerini sağlayarak yaşlılık adına önemli üretkenliklere ve gelişmelere ışık tutma yolunda hedefler geliştirmekteyiz. Böylelikle Ada Bakımevi & Huzurevi’nde kalan misafirlerimiz üretken ve yaşamdan zevk almaya yönelik çalışmalar ve sohbetler ile kaliteli vakit geçirirler.